italya

Mini İtalya 1. Gün – Roma – Vatikan

Özgürlüğü , yeni yerler görmeyi , eğlenmeyi , gezmeyi seven herkesin hayalidir Dünya’yı gezmek. Neresini görürsen gör , muazzamlığı karşısında yeniden Dünya’ya aşık olmak… İşte hikaye böyle başlıyor. Azıcık maceralı , azıcık plansız , çok eğlenmeli 🙂

Üç üniversite arkadaşının kararsız ama bir o kadar kararlı yazışmaları  sonunda karar verilen rotadır İtalya. İlk konuşmalar sırasında çizilen rotalar , son şekillendirmelerle çizilen rotalar , bir de asıl gidilen rotalar olarak üç farklı gidişat hakim oldu gezi planımıza 🙂 İşte heyecanlı kısma yaklaşıyoruz. İlk düşündüğümüz paket turlardı. Daha çok şehir , daha çok yer görmek , daha planlı olmak gibi ana hedeflerimiz vardı. Lakin paket turların , Euro’nun alıp başını gitmesiyle tabi ki , pahalı gelmeye başlamasıyla birlikte , ilk plan suya düşmüş oldu. Sonrasında gelen plan , kendi bütçemize göre paket programların çok benzeriydi. Ama bu da tabi ki bize uymadı. Sonraki plan , işte bu asıl plan …

Asıl plan , Salı günü öğlen Roma’ya gidiş ile başlayan , günü birlik Floransa ve Venedik’e kadar uzanan ve pazar günü Roma’dan dönüş ile sonlanan bir tatil planından oluşmaktaydı. Yapılacaklar listesi oluşturuldu. Vatikan için biletler alındı. Hepimiz gezmek için yeterli güce sahiptik artık. Booking sitesinden çok uygun bir şekilde guest house ayarlandı. Kampanya uçak bileti yine uyguna seçildi. Heyecanla tatil gününün gelişi beklendi. Normal biri için plan böyle işlerdi. Ama tabi ki böyle olmadı 🙂

Aylardan Temmuz , günlerden salı , yaşlardan 31 , arkadaşlardan en yıllanmışları , en kankaları , ülkelerden İtalya , şehirlerden Roma 🙂

Tatil günü geldiğinde en cici kıyafetlerimizle havaalanına gidip , valizlerimizi verdikten sonra , içkilerimizi yudumlayarak sohbetler eşliğinde , yüzümüzden gülücükler eksik olmadan gıybetin dibine vururken , uçağın 2 saat rötar yaptığı mesajını gördük. Bu durum bizi tabi ki yıldırmadı. Sohbetin dibini gördük. Şaraplarımızı içtik. Sonra uçağa gitmek için kalktık. Kapıya geldiğimizde , ortada kimsecikler yoktu ve kapı kapanmıştı. Uçak havalanıyordu. Başımızdan aşağı kaynar sular dökülüyordu. Çaresizdik. 😦 Ve bu bir şaka değildi. Uçak rötarı geri çekmişti , ama duymadığımız gibi , yeni bir mesajda gelmemişti. Yapacak bir şeyin olmadığı anlaşıldı. Hızlıca saat kaçta nerede hangi havayolu şirketinde bilet var kontrolüne başladık. Sabiha’dan 1 saat içinde Atatürk’ e ulaşmamız lazımdı. Pasaportta çıkış iptali , para iadesi , valizlerin geri alınması için 15 dakika süremiz vardı. İnanılmaz bir hızla suratlarımız düşük bir şekilde söylenerek işlerimizi halledip taksici ile anlaşarak koyulduk yola. Evet böylece uygun fiyata almış olmamızın bir anlamı kalmadığı dakikaları yaşadık. Aksiyon , adrenalin , üzüntü , can sıkıntısı had safhadayken bindik uçağımıza. Ve böyle bir olay yaşamamış gibi tatilimize başladık. Anlaşılacağı üzere plan tabi ki yine değişmişti. Roma’ya geç saatte indiğimiz için sadece yemek yedik ve uyuduk.

Roma… Güzel şehir… Ne kadar blog okursam okuyayım , ne kadar plan yaparsam yapayım , en önemli özelliğim bunları uygulayamamamdır 🙂  İlk gün planı Vatikan ve kalan zamanda gezilebilecek her yer 🙂 Bulduğumuz her metrekare başına 3 fotoğraf düşürdüğümüzden baya vakit harcadığımız yer. Tek başımıza kooossskoca Vatikan’da nasıl gezeceğimizi bilemediğimizden , bir tur grubuna katılmaya baya ikna olduk. Önemli olabilecek her yeri , biletimiz olduğundan 35 Euro’ya , normalde 50 Euro imiş , gezmek bize makul geldi. Tabi kandırıldık mı , aslında fiyat uygun muydu değil miydi , sorgular gibi yapıp , olaya hemen adapte olduk. Söylüyorum pişman değiliz. Eğer internetten her ayrıntısını okuyup , en uygun bileti önceden internetten almadıysanız ve sabahın köründe oraya gitmediyseniz , bu bloğu okursanız , kesinlikle tavsiye ederim. Müzeleri , shapeli , önemli eserleri , tarihçeleriyle öğrenme şansınız oluyor. Ancak tepeye çıkmak için asansör + 350 daracık basamak çıkmanız gerekiyor. Eğer dar ve kapalı alan korkusu var ise , tavsiye etmem. Ama değer mi derseniz gerçekten değer. Bu arada odamızın bulunduğu yer Emanuel metro istasyonuna ve Termini tren garına çok yakındı. Metro ile Vatikan durağında indik. Tavsiyem metro için application indirilmesi. Çünkü bir şehri en kolay , en rahat ve en hızlı metroyu çözdüğünüz an gezebiliyorsunuz. Ancak herkesin söylediği , kapkaç olaylarının çok olduğu ve dikkatli olunması gerektiği. Metro önemlidir, candır, canandır asgfdhgf 😆😂 En küçük ülkelerden biri olan Vatikan’dan ayrılmamız saat 3 ü bulmuş olabilir tabi. Bu arada açlıktan ölmek üzereyken Pehlivan tarzında bir yere girip lazanyamızı yiyip kendimize geldik. Yol üzerinde durup hediyelik anahtarlıklarımızı aldık. Kiko Milano’ ya girip 3 kere sıraya girmek suretiyle makyaj alışverişimizi yaptık, 15 dakikalık metro yolunda 1 saat oyalandıktan sonra Trevi’ye doğru yol almaya karar verdik. O kadar fazla yürüdükten sonra hiç birimizde hal kalmamışken sporcu içeceği alarak biraz enerji yüklendik. Bu arada en önemli tüyo , bir kere su aldıktan sonra şişenizi sakın atmayın , çeşmelerden su doldurun. Çeşme suları soğuk ve lezzetli. Yurtdışına göre beklentinin çok çok üzerinde. Fontana Di Trevi istasyonunda indik. Haritamızı açıp hangi yöne gitmemiz gerektiğini düşünürken yol üzerinde durup Gelateria Valentino’ ya girip dondurmalarımızı aldık. Kesinlikle tavsiye ediyorum.İşletenler çok sevimli , dondurması çok güzel. Dondurmalarımızla ünlü aşk çeşmemizin başına oturmaya gittik. Öncelikle çok kalabalık. Ama bu demek değildir ki hayal kırıklığı yaşadık. Aksine muhteşemdi. Fotoğraf çekmek için çeşme kenarında oturulan yere geçip en iyi selfienizi , para atarkenki videonuzu çekmek , çektirmek için fırsat kolluyorsunuz ve sonra gelsin fotolar , videolar. Instagram , facebook , snapchat coştukça coşsun. Madem yorulmuştuk , madem çeşmenin gece vakti ışıklandırılmış halini merak ediyorduk , neden yemek molası vermeyecektik ki 🙂 Yarım saatlik nerede otursak diye aynı yeri 5. turlayışımızda gördüğümüz en sevimli gelen yere oturduk. Burada isim vermek ya da aramak yerine , içimizden nerede oturmak geçiyorsa , programımızı hep buna göre yaptık. Oturduğumuz yerlerden hiç pişman olmadık.  Sonrasında tekrar çeşme başına 🙂 Işıklandırılmış hali ayrı güzel. Her iki şekilde de mutlaka ama mutlaka görülmeye değer yerlerin başında geliyor. Herkes çok yorulmuşken ve apartmanımızın yeri pek içimize sinmemişken dönmeye karar verdik. Böylece ilk günün macerası böylece sona erdi. Ertesi günün heyecanı ile güzel bir uyku çektiğimiz doğrudur. 🙂

Hayat bir kez daha , yaptığım tüm programların anlamsızlığını , plan , program yapmadan da anı yaşamam gerektiğini ve anın içinde çok mutlu olabileceğimi gösterdi. O yüzden saat saat planlama yapmak yerine , kendimizi akışa bırakmayı tercih ettik. Çok ama çook eğlendik 🙂

Mini İtalya 1. Gün – Roma – Vatikan” için bir yorum

  1. Geri bildirim: #2016daben  – pildir

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s