Bazı şehirleri çok seversin.
Sadece inanılmaz gotik mimarilere sahip oldukları ya da onları çok iyi koruyabildikleri için değil, ya da yeme ve içme kültürleri için değil, ya da yemyeşil bir doğaya, mis gibi bir havaya sahip oldukları için değil. Bazen içinde yaşattıkları için de seversin.
Mesela Montaigne’i seviyorsan seversin bu şehri, belki Denemeler’ine ilham olduğu için.
Ya da Montesquieu’yu seviyorsan seversin bu şehri. Her şeyin olduğu gibi Yasaların Ruhunun varlığına inandığı ve bunu kitaba çevirdiği, yasama, yürütme, yargının birbirinden ayrılması gerektiğini savunduğu için…
Belki Goya’yı seviyorsan seversin bu şehri. Romantizm akımının öncüsü, savaş zamanı tablolarından ötürü Engizisyon mahkemesine çıkartılan, bu nedenle ülkesine küsüp Bordeaux’e yerleştiği için…
Bazen şatolarla çevrildiği için seversin, bazen şaraba şiirsellik kazandırdıkları için…
Bazen La Belle Endormie ( Uyuyan Güzel ) olarak betimlendiği için seversin.
Kısaca ne için olursa olsun kesinlikle seversin bu şehri.
Bir şehrin enerjisi, o şehrin sınırlarına girdiğin an yüklenir aurana. Hissedilmesi gereken ne varsa yükleyiverirsin. İçindeki çocuk seni ele geçiriverir.
Sonra eline bir harita kapıverip, coşkuyla gezersin de gezersin. Eski şehri bir kapıdan girip diğerinden çıkarak, etrafın tarihle çevrilmiş bir şekilde, sanki az sonra atıyla bir Dük ya da bir şövalye yanı başından geçecekmiş gibi hissederek gezersin. Eski şehir, kesinlikle şehrin kalbi. En sonunda Garonne Nehri kenarında keyifli bir yürüyüş yaparsın. Ehhh uzuuuunnnn uzuuuunn Rue Sainte-Catherine alışveriş caddesinde vitrin baka baka, ne alsam, ayyy bunlar ne güzel coşkusuyla alırsın da alırsın 🙂
Kısıtlı bir zamanda gezdiğimiz yerler;
( Bu yapılar aynı zamanda UNESCO Dünya Mirasları Listesi arasında yer almaktadır. )
** Cathedrale St. Andre
** Tour-Pey Berland
** Porte Dijeaux
** Place de la Victorie ve Victorie Meydanı : Burası en güzel yerlerden biri. Boardeaux üniversitesinin hemen yanı. Öğrenci ağırlıklı, fiyatlar daha makul. Daha hareketli. Gençlerin buluşma noktası.
** Basilique St. Michel
** Fleche St. Michel
** Porte Cailhau
** Bordeaux Patrimoine Mondial
** Espace St-Remi
** Miroir d’Eau: Sarayın hemen karşısında.. 2 cm suyun ayna etkisi yarattığı yer..Gece ve gündüz ayrı güzel. Çocuklar gibi şen olduğun güzel bir alan.
** Grand Theatre
** Monument aux Girondins
inanılmaz güzel korunmuş bu şehir, seni alıp 18. yy’ a bırakıp kaçıyor resmen. Sonra sen bu değişik enerji ile yürüyebileceğin her yeri yürüyorsun, keyif yapa yapa, hayallere dala dala geziyorsun. Sanki içinden bir Fransız çıkıyor. Sadece 1 güne asla yetmiyor ama yetinmeye çalışılıyor. Mutluluk katsayısı yüzdesi tavan yapmış, uyku asla uğramıyor bedenlere. Haritaya bakıp daha nereler var gezilecek heyecanı her daim. Hava soğuk ama kalpler sıcacık… Henüz Dünya’nın %1’ini bile görmediğini düşündüğünde küçük, ama senin için büyük bir heyecan…
Montaigne, Denemeler kitabında der ki :
“….. Mutluluk, Antisthenes’in dediği gibi güzel bir ölümden değil, güzel bir yaşamdan oluşur bence….”
Kısacık Not:
*** Bar a Vin : Uygun fiyatlı, bir çok şarabı tadabileceğiniz, lezzetli ikramlıkları olan sevimli bir yer.
*** Bordeaux Üni. Yanındaki alanda bulunan herhangi bir kafe. Gelip geçeni izleyip, bol dedikodu yapılabilecek efsane alan.
*** Uzun bir zaman dilimi içerisinde gidilmişse St. Emilion ve Dune Di Pilat kesinlikle görülmesi gereken yerler arasında.
Güzel yaşamlar, güzel anılar, güzel anlar dileklerimle,
PINAR ILDIR ÇELT 