Kadim Kent: Mardin

Konumuz Mardin ve Mardin’e neden gidilmeli?

Oturumu açıyorum.

Soru 1: Neden gidilmeli?

M.Ö. lere dayanan uzuuunn bir tarihi olması nedeni ile mi, müthiş bir değere sahip olduğu için mi, özellikle bugünlerde çoğumuzun asla başaramadığı hoşgörüye, saygıya, din,dil,ırk birlikteliğine ve kocaman gülen yüzlere sahip oldukları için mi, o özlenen esnaf kültürünü hala taşıdıkları için mi, toprağının, evlerinin rengi, kiliselerinin, manastırlarının, camilerinin bir arada can bulduğu , ruhuna işleyen bir inci tanesi gibi kocaman bir Mezopotamya uygarlığı oluşundan mı? Sahi neden gidilmeli? Herkesin uzun uzun anlatacağı, kelimelere sığdıramayacağı nedenleri vardır. Biz en çok meraktan, biraz gurmelikten, fotoğrafların dayanılmaz güzelliğinden ve saydığım daha bir çok nedenden dolayı gitmeyi tercih ettik, anılarımıza en güzellerini ekledik.

Ne demişler: Gecesi gerdanlık, gündüzü seyranlık şehir 🙂

Soru 2: Nasıl Gidilir?

Tur mu, bireysel mi? Cevabı çok basit bütçen hangisine elverirse, çünkü burada asıl önemli olan gitmek 🙂 Ancak tabi ki her zaman tercih bireysel çalışmalardan yana.

Soru 3: Nerede Kalınır?

Bütçe burada yine en önemli etken. Ancak en önemlisi gideceğiniz tarihte boş otel bulabilmek. Bizim tercihimiz www.mardinosmanlikonagi.com . Hem fiyat, hem hizmet olarak çok iyi bir oteldi.

Soru 4: Ne zaman gidilir?

Derler ki her mevsim ayrı güzel. Ama en güzel ilkbahar ve sonbahar ayları. Gündüzü sıcak, gecesi buzz bir karasal iklim neticede.

Soru 5: Eeee nasıl gezilir, nereler gezilir?

Tehlikeli değil mi yaaaa diye düşünenlere… Değil. Ammaa illa güvende hissetmek istersen bir çok günü birlik tur mevcut. İster otelden destek iste, ister kendin önceden internet araştırması yaparak ayarla. Bizim tercihimiz www.mardingezirehberim.com

Firma ile önceden yazışıp, ödemeyi sonradan yapmak üzere, otel bilgilerini veriyorsun, gelip seni otelin önünden alıveriyorlar ve tur tüm ihtişamı ile başlıyor.

Tur Dahilinde Gezilen Yerler:

• Deyrulzafaran Manastırı: Milattan önce güneş tapınağı, daha sonra da Romalılar tarafından kale olarak kullanılmış. Uzun yıllar boyunca Süryani Kilisesinin dini eğitim merkezlerinden biriymiş.
• Mor Gabriel Manastırı: Mor kelimesi Süryani dilinde Aziz anlamına geliyor. Hristiyan dünyası için büyük bir öneme sahip olduğu belirtilmektedir.
• Dara Antik Kenti: Burası  tarih kitaplarına bakıldığında, İmparator Anastasius’un 505 yılında , Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırını, Sasanilere karşı korumak için kurdurduğu askeri garnizon kentidir. Kaya içine oyulan yapılardan oluşmaktadır.
• Beyaz Su: Suyu buz gibi, mis gibi, şifalı. Mardin’in su gereksinimini karşılayan kaynak. Ayaklarınızı rahatlatmak için mutlaka suya sokup doğayı dinlemelisiniz.
• Midyat
• Hasankeyf: Bizanslılardan, Artuklulara, Eyyübilere, Osmanlı’ya kadar bir çok devlete ev sahipliği yapmış, önemli bir ticaret merkeziymiş bir zamanlar. Şimdiyse suya gömülmeyi bekleyen, ihtişamı kaybettirilmiş önemli bir değer. Sanki gören son nesildik 😦
• Sınıra kadar gidip dönüyorsun sonra 🙂

Bir tam gün bu tur ile gezdikten sonra ertesi gün gezmek için kalan yerler:

• Zinciriye Medresesi: Tamamen simetrik bir yapıda olduğu söylenmekte. Doğum, hayat, ölüm sembolleri içermekte ayrıca. Duvardan akan su doğumu ifade ederken, küçük ince ilerleyen su yaşamı ve büyük havuzda biriken su ebediyeti temsil etmekteymiş. Üst katta inanılmaz bir manzara var, fotoğraflarda hep görüyorduk ama biz gittiğimizde açmadılar, ilgilenmediler de hiç 😦
• Mardin Olgunlaşma Enstitüsü: Önünde fotoğraf çektirmemek büyük kayıp 😀
• Ulu Cami
• Yürünesi yolları
• Çarşısı
• Bir de en önemlisi 1. caddesi. Neredeyse gideceğin her yer için burası başlangıç noktası. Çoğu mekan bu cadde üstünde. Sanki önce bu cadde yapılmış üstüne Mardin Eski Kent kurulmuş, öyle bir havalar 🙂

Bir diğer önemli bilgi Mardin Kapı Şen Olur sözündeki Mardin Kapı meğer Diyarbakır’daymış. Mardin’de de Diyarbakır Kapı varmış ya. Yıllarca şarkıya yanlış anlamlar yükleyerek söyledik 😀

Soru 6: Nerede Yenir?

• Cercis Murat Konağı: Mutlaka en az 1 ay önceden rezervasyon gerekmekte. Yemekler ve mezeler ve şarap inanılmaz lezzetli. Gül suyu ile el yıkama ritüeli de pek keyifli.
• Bagdadi: Beklentinin çok altında olmakla birlikte, yer bulmak neredeyse imkansız. Gidilmezse büyük bir kayıp değil, illa gidilecekse aylar öncesinden rezervasyon şart. Bu arada söylemeden geçemem, taze üzüm suyu ile yapılan bir çeşit tatlı olan haririsi efsane başarılı.
• Seyr-i Mardin: Her türlü yiyecek mevcut. Ancak en keyifli dakikalar gün batımında gidip kahve keyfi yapılarak yaşanan dakikalar. Bir manzarası var güzelliği ile mest ettiren.
• Mezopotamya Çay Bahçesi: Al sembusekini, al tatlını, al istediğin ne varsa gel otur, bir çaylarını iç manzaraya karşı, Mardin sana hoş geldin, yine bekleriz desin.
• Kardeşler Odunlu Ekmek Fırını: Walla onu bunu bilmem gece 12 gibi çıkan sıcak sıcak tahinli çöreğini yakala. Sonra bitince parmaklarını ye. Offf olsa da yesek..

Soru 7: Ne Alınır?

• En çok Midyat, Telkarileri ile ünlü. Biraz pahalı olmakla birlikte, inanılmaz bir el işçiliği mevcut.
• Sabun, çeşit çeşit.. eşek sütünden bıttımına kadar. Ne ararsan, her derde deva..
• Tabi ki Süryani Şarabı
• Badem şekeri: Ama özellikle dışı mavi olanlardan. Çünkü onlar Mardin’e özgü. Mavi rengi veren lahor ağacının kökü. Lahor ağacının Mardin’e gelme hikayesi de baya eski 🙂 Ama sadece mavi olanlardan değil, tarçınlı olanlardan mutlaka alınmalı. Kimkim kuruyemiş’e mutlaka uğranmalı.

Soru 8: Tarihi Hakkında Ufak Ufak Bilgi Yok Mu?

M.Ö. 50.000’lere kadar dayanan bir geçmişe sahip. Sümerler, Akadlar, Subarular, Huriler, Romalılar, Artuklular, Selçuklular ve daha bir çok uygarlığın beşiği.

Dünya üzerinde tamamı SİT alan olan dokusu bozulmamış üç kentten birisi aynı zamanda. Venedik, Kudüs ve Mardin.

Peki özel su şebekesine ne demeli? Kaleden aşağıya doğru tüm konaklara bağlı bir su şebekesinin olması. Her konakta mevcut olan kuyular, kaleden gelen sularla beslenir ve % 99 gibi oranda dolunca kuyudan taşan sular diğer konaktaki kuyuyu doldurur, böylece kuyusu boş olan bir konak bile kalmaz. Özel bir kanal sistemi ile tüm konakların kuyusu dolar. Ayrıca hiç bir konak başka bir konağın manzarasını kapatmıyor. Öyle muhteşem bir mimariye sahip.

Denize benzettikleri uçsuz bucaksız bir ova üzerine kurulu bu şehir bir yandan Suriye ile sınır komşusu bir yandan Dicle ve Fırat nehirleri arasında yer alıyor.

Mardin, Arapça’da Maridin, Süryanice de Marde olarak geçmektedir aynı zamanda.

Yeni yazılarda görüşmek üzere kendim 🙂