Hayatı eve sığdırmak…
Mümkün mü?
Hani hep filmlerde izlerdik ve imkanlı fakat imkansız gelirdi ya, sanki aynı böyle bir süreç. Sokağa çıkarsan zombiye dönüşecekmişsin gibi. Herkesten kaçmaya çalışırsın.
İşte böyle günlerde;
Mutfaktan çıkmazsın ve içinde cevheri keşfedersin.
Sebze, meyve, her türden çiçek dikimi ve bakımına merak sararsın. Bu vesile ile ev dekorasyonuna el atarsın.
Yeni online kurslara yazılırsın, bol bol vakit var ne de olsa.
Kitaplara sararsın, bir kitap diğerini izler.
Film ve dizi eleştirmenliğine gidebilecek bir yola baş koyarsın.
Puzzle olsun, kızma birader olsun, iskambil/tavla olsun, bulabileceğin tüm oyunlara el atmayı ihmal etmezsin ama.
Yapabilen üst level motivasyona sahip olanlar online yoga, pilates, zumba derslerine bakıp, spor yaparak, bu süreci kilo almadan atlabilecek olmanın gururunu yaşarlar, belki denersin.
Boyama, makrome, punch derken el işlerine el atarsın, biraz da o oyalar seni.
Hafta içi evden çalışıyorsan en büyük mutluluk bu olabilir. Call conference, zoom party, mail derken zaten gün biter.
Sonra akşam görüntülü konuşmalar başlar, daha ne olduğunu anlayamadan günler geçer gideeer.
Hayat işte eve sığarken bu döngü döner durur.
Bu maddeleri yapmayan var mı peki 🙂
Ya da bu maddelere ekleme yapmak isteyen 🙂
Sağlıklı Günler,
PINAR ILDIR ÇELT 