Pamuk Şekeri Şehirlerde Bugün: Strasbourg ve Colmar ♥️

Hansel ve Gratel… Aklımıza hemen gelen çikolatan pencere, çatı, şekerden kapı, çeşit çeşit rengarenk tatlılar, mis gibi kokular, ağzımızı sulandıran belki de bu masalı çok sevmemizin en büyük nedeni olan şekerlemeler… Çocukken heyecanla okuduğumuz, uyurken mutlaka okuttuğumuz ve hayal kurarak uyuduğumuz, hani keşke gerçek hayatta böyle bir şey olsa dediğimiz, asla unutamadığımız masallar masalı. Belki de her şey bu masallarla başladı hayatımızda. Tüm hayallerimizin bir parçası olup çıktılar bu masallar 🙂

İşte öyle evler, öyle kafeler, öyle mağazalar hayal edelim. Hayal ettiysek ve gözlerimizi açıp hayal ettiğimiz gibi yapılar gördüysek Strasbourg ve Colmar’ a gelmişiz demektir. Uzun zamandır hayalini kurduğunuz bu yerlerde gözlerinizi açıp derin bir nefes alıyorsanız sizden keyiflisi de yok demektir.

Masalların, hayallerin gerçeklerle buluşması anı. İşte o an keşfet, anı yakala, fotoğrafla, ceplerine mutluluğu doldur, gez, eğlen, tat, nefes aldığını hisset. Hayat bu güzel anlardan ibaret.

Fransa’nın Alsas bölgesine ait iki küçük şehir. Basel’den hooop yaklaşık 1 saatte zevkli, yemyeşil, huzur dolu bir tren yolculuğu ile kolay ulaşım. Almanya ile Fransa arasında pinpon topuna dönmüş ancak şu anda Fransa topraklarına bağlı sevimli şehirler. Tarihlerinde ne çok badireler atlatmış olduklarını okuyorsunuz. Salgınlar, savaşlar, yıkımlar… Ama tüm bunlara rağmen tarih ile iç içe yaşamayı başarmış ve bunları en güzel şekliyle korumayı başarmış onca insan. Hani yaşlanmazsın burada derler ya işte tam o cinsten… Yemyeşil, rengarenk, tarihine saygılı, kalabalığı, turisti bol, kahkahası fazla…
Strasbourg Şehrinde Yapılacaklar Listesi

Fransa’nın en önemli şehirlerinden, içinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini barındıran. Eski çağlarda Argentoratum diye adlandırılmış. İkinci Dünya Savaşında Nazilerin ellerine geçse de, savaş sonunda tekrar Fransa topraklarına katılmış bir şehir düşünün.

1. Yanınızda 2 adet avukat var ise ilk istikamet belli. Tramway’ a bin. Avrupa Parlamentosu’nda in. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Avrupa Konseyini ziyaret et. Bolca fotoğraflarını çek.
2. Notre Dame Katedrali’ni ve Eglise de Saint Thomas Kilisesinin ziyaret et. Haşmetleriyle hayrete düş. Eeee bir hikaye paylaş tabi.
3. Ünlü markaların olduğu Gutenberg Meydanı ve Kleber meydanını gez. Sıcaktan çok bunaldıysan ve vazgeçilmezin Starbucks ise, hemen bir frappucino kap, ücretsiz wifi keyfini çıkar 😀 Belki biraz canın alışveriş çekerse sakinleş ve euro fiyatlarını hatırla 😀
4. Petit France, Old Town taraflarını gez. Strasbourg’ un parlayan yıldızları. Şeker pamuğu sanki her yer 🙂
5. Gördüğün tüm pazarları gez, halka karış, fiyat sor, pazarlık yap, beğendiğin bir şey varsa al.
6. Prusya mimarisine örnek Palais du Rohan, Place de Republique yani kısaca La Neustdat bölgesini gez, çimlere yayıl, güzel havanın tadını çıkar.
7. Yorulduğunda Le Conservatoire Cafe’de kahve iç, konservatuar öğrencilerinin provalarını izle keyifle. Ne ile ilgili olduğunu kafanda canlandırmaya çalış. Belki bir iki geyik muhabbetine malzeme olur 🙂
8. Orangerie parkını gez. ( Biz gezemedik ama bu hatayı bir tek biz yapmış olalım 😛 )

Ehhh yarım güne 2 şehir sığdırmak kolay mı? Az vakit çok yer görmek istiyorsan bazı yerleri başka bir ömüre saklayabilirsin, ne de olsa arkadaşlarınla kahkahaların cebinde. Sonra Colmar’ ı gezmek üzere yola çık.

Strasbourg Colmar arası 30 dakikacık… Mesafelerin kısalığının mükemmelliği… İstersen tren keyfi yap ister araba kirala.
Colmar Şehrinde Yapılacaklar Listesi

Naziler yine boş durmamış bu güzel şehri ele geçirmiş ancak 1945 yılında gerçekleşen Colmar savaşı sonrası şehir Fransa topraklarına katılmış. Almanya Fransa arasında uzun süre gel git yaşamış, savaşmış, ama bu savaşlara rağmen tarihini çok iyi korumuş.

1. Republique caddesinden düz yürüyerek yemyeşil Parc du Chams de Mars içinden geçerek Rapp Meydanına gel, oradan hooop Place de Lecde’ den Ville de Colmar’ın rengarenk pamuk şeker gibi peri masalına geçiş yap.
2. Ama öncesinde tren garından çıkıp özgürlük heykelini gör ama bizim gibi farketmeden sakın geçme, gözün açık olsun, sıcaktan mayışma, soğuk suyun yanında olsun 🙂
3. Nasıl bu kadar sevimli yapılar olabilir diyerek ağzının suyu aka aka Old Town Bölgesi, Petite Venice, Maisa Pfister bölgesini arşınla. Bol story hakeden bu asırlık bölgelerde, yüzlerce fotoğraf çeksen mutlaka kaçırdığın bir yer olur bence.
4. Eglise des Dominicains Kilisesini gez bence. Bir mum yak ve dilek dile mesela.
5. Katedral meydanında kurulan pazarı da mutlaka gez. Antikalar, kıyafetler… Belki ilgini çeken bir şeyler bulursun.
6. Acıktıysan Katedral meydanındaki L’amandine Salon de The’ da yemek ye, rose şarabını al, insanları seyrede seyrede o muhteşem atmosferin keyfini çıkar. Zaten ayaklarına kara sular inmiştir, mola vakti gelmiştir artık.
7. Sonra Rue de L’eglise’de ki Nicolas Şarap Mağazasından uygun fiyata şaraplarını, değişik biralarını al, kollarını doldur. Evine gelince keyifle açıp o günleri anarsın, mutlu olursun, bir kadehte o mutlu ana içersin belki 😉
8. Her karışı ayrı renkli, coşkulu, rengarenk sokakları tek tek gez, haritan zaten olmazsa olmazın, elinde navigasyon cihazın telefonun, yüreğinde gezme coşkusu, ayaklar desen kalbini dinliyor, bolca da fotoğrafın olsun.
9. Sonra ayaklarına 2. kez kara su indiyse lokallerin uğrak yeri, Parc du Champ de Mars bitimindeki Cafe Rapp’ e uğra, biranı yudumla, biraz atıştırmalık, iyice dinlendir ayaklarını, iş çıkışı gelenlerin konuşmalarını, parkta oynayan çocuk ve gençleri izle, hayaller kur, arkadaşlarınla paylaş. Paylaştıkça çoğalır neticede her şey… Anılar da, mutluluklarda, kahkahalarda…

Sonra uzayıp giden gecenin başında yuvaya dönüş. Kısa bir süre ile iki ülke değiştir. Var mı böyle keyifli bir durum. Colmar Basel arası 55 dakika. Yaklaşık 1 saat sonra İsviçre sınırlarına ulaş. Yaşadığın tüm güzel anıları özümse. Sonra ne de olsa instagramda throw back fotoğrafları ile yetinmeye çalışacaksın.

Başka yazılarda görüşmek üzere,